Taksim’in ruhunu öldürmeyelim
YENİ ŞAFAK: Pek çok sanatçıya ilham veren Beyoğlu İstanbul’un en eski semtlerinden biridir. Salah Birsel’in ’Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu’ kitabında anlattığı ’eski Beyoğlu’ dünden bugüne çok değişti.
Pek çok sanatçıya ilham veren BeyoÄŸlu Ä°stanbul'un en eski semtlerinden biridir. Salah Birsel'in 'Ah BeyoÄŸlu Vah BeyoÄŸlu' kitabında anlattığı 'eski BeyoÄŸlu' dünden bugüne çok deÄŸiÅŸti. En büyük deÄŸiÅŸiklik ise BüyükÅŸehir Belediyesi'nin Taksim Meydanı Düzenleme Projesi çerçevesinde yarından itibaren meydanın araç trafiÄŸine kapatılmasıyla yaÅŸanacak. Hayatının son elli yılını BeyoÄŸlu'nda geçiren çizer Tan Oral, Beyazıt'tan sonra Taksim'Meydanı'ndaki canlı hayatın da bu projeyle öleceÄŸine inanıyor.
Ne kadar zamandır Taksim'de yaşıyorsunuz?
Ailem Ä°stanbullu. Ben çok gezdim ama küçüklüÄŸümden beri defalarca Ä°stanbul'a gelip gittim.
Kaç yıllarıydı?
Son günlerde Taksim Meydanı Düzenleme Projesi tartışılıyor. Bir taraftan yeni görünümün nasıl olacağı merak edilirken, diÄŸer taraftan bu durum bazı BeyoÄŸlu sakinlerini endiÅŸelendiriyor. Çizer ve mimar Tan Oral onlardan biri. Hayatının son elli yılını BeyoÄŸlu’nda geçiren Oral, Taksim Meydanı’nda düzenleme yapılmadan önce halkın fikrinin sorulması gerektiÄŸini dile getiriyor.
Kırklı yıllar. Son elli yıldır burada yaşıyorum.
Nasıl bir yerdi?
Tıpkı bugünkü gibi, o yıllarda da çok canlı ve hareketln iydi.
Sizce yıllar Taksim'i nasıl şekillendirdi?
En büyük deÄŸiÅŸiklik Kristal Gazinosu denilen bölgenin yıkılmasıyla oluÅŸtu. Taksim biraz daha rahatlatıldı. Onun dışında Taksim gezinin Cumhuriyet Caddesi'ne bakan kısmında duvar vardı. O duvarın altına bir takım iÅŸ yerleri açıldı. Taksim o günden bu yana pek bir deÄŸiÅŸime uÄŸramadı. Sadece biraz daha geniÅŸletildi.
Ailenizden eski BeyoÄŸlu hikâyelerini dinleyerek mi büyüdünüz?
Evet. Annem, gençliÄŸindeki BeyoÄŸlu'nu, iÅŸgal halindeki Ä°stanbul'u anlatırdı. O sıkıntılı günlerde bile BeyoÄŸlu yine de yaÅŸayan bir yerdi. Yine kalabalık, o yıllarda da eÄŸlence ihtiyaçlarının Ä°stanbullular tarafından giderildiÄŸi bir yerdi. Rumlar eskiden daha çok BeyoÄŸlu'nda yaÅŸarlardı. Bugün de baÅŸkaları yaşıyor oralarda.
Sizin Beyoğlu'nuz nasıl bir yerdi?
Sineması, alışveriÅŸ dükkânları, lokantaları ve muhallebicileri… 1960'lı yıllarda öÄŸrenciydim. Okuldan çıkınca BeyoÄŸlu'na gelirdik. Çünkü BeyoÄŸlu'na çıkmak sanki bize itibar kazandırırdı.
TAKSÄ°M'DE YOLDA YÜRÜRKEN BÜTÜN Ä°ÅžLERÄ°NÄ°ZÄ° HALLEDEBÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
BeyoÄŸlu Ä°stanbul'un en eski semtlerinden biri. Ä°çinde çok anı ve hikâye barındırır. Sizin bir hikâyeniz var mı?
Olmaz mı? Bir taraftan Karikatürcüler DerneÄŸi'nde diÄŸer taraftan Mimarlar Odası'nda çalışıyordum. Sosyal alanda çok faaldim fakat o yıllarda telefon olmadığı için her iÅŸimizi dışarıda görüyorduk. Bir gün bir arkadaşımla Tünel'den çıktık ve yürümeye baÅŸladık. Taksim'e varıncaya kadar o kadar çok tanıdık insanla karşılaÅŸtık ki… Bütün iÅŸlerimizi de o yolculuk boyunca hallettik. Aramızda ÅŸöyle bir espri geçti. BeyoÄŸlu'na çıkarken satıcılar gibi boynumuzda bir tezgâh, üzerinde kâğıt kalemim olsa, hem yürürüm hem de iÅŸlerimi götürürüm.
Taksim Meydanı yalnızca kültür ve eÄŸlence mekânı deÄŸil. Aynı zamanda 1 Mayıs'ın kutlandığı, eylemlerin yapıldığı politik bir mekân…
Taksim yılda bir defa 1 Mayıs ile en derin siyaseti yaÅŸar. EÄŸer siyasi açıdan bakacak olursak ortaya pek de hoÅŸumuza gitmeyen sonuçlar çıkar. Åžöyle ki; bir zamanlar siyasi amaçla kullanılan meydan Beyazıt Meydanı'ydı. Beyazıt Meydanı da Taksim Meydanı gibi son derece romantik ve güzeldi. Ortasında büyük bir havuz vardı. Tramvaylar o havuzun etrafından dönerek hareket ederlerdi. Ne oldu? Orada trafiÄŸi alta aldılar. Sonuç Beyazıt Meydanı öldü. Bugün yanlış ameliyat geçirmiÅŸ, yaralı bir yüz gibi duruyor orada. Taksim Meydanı'nı sadece siyasi amaçla ele alınması bence provokatör bir yaklaşımdan öteye gitmez. Buraya Ä°stanbul'un her yerinden insan geliyor. O yüzden burada gerçekleÅŸtirilen siyasi iddialar çok küçük iddialardır.
Ä°STANBULLULARIN NEFES ALDIKLARI MEKANDIR
YaÅŸadığınız süre boyunca bir sorunla karşılaÅŸtınız mı?
BeyoÄŸlu'nda her zaman mutluydum. Hiçbir sorun yaÅŸamadım. Bir dönem asayiÅŸ sorunu vardı, birkaç sivil polisle çözüldü. Taksim ÅŸu anda Ä°stanbul'un en güvenli yerlerinden biridir.
Taksim'i ne olarak görüyorsunuz?
Taksim, kültürel ve sosyal anlamda insanların nefes aldıkları yerdir. Buradaki kalabalık sadece burada yaÅŸayanlar deÄŸil… Kozmopolit, kültürel bir mekândır. Yoksa alışveriÅŸi her yerde yaparsınız. Taksim Ä°stanbul'un kalbidir. Sinemaya, meyhaneye gitmek isteyen de, alışveriÅŸ yapmak isteyen de gelir, sadece tur atmak için gelenler de vardır.
Kentler, insanlar
Taksim kültürel dinamiÄŸi konusunda da tartışmalı bir yer. Yönetim anlamında kimse bir diÄŸerinin yaptığı etkinlikten memnun olmuyor. Hatta Kültür Sanat iÅŸlerinin sol kanatın üstlenilmesini isteyen bir kesim var. Siz ne düÅŸünüyorsunuz?
Katılmıyorum. O kadar büyük yanlışlar var ki geçmiÅŸ dönemlerde affedilir gibi deÄŸil. Benim bugünkü BeyoÄŸlu BaÅŸkanı ile hiçbir sorunum olmadı. Hatta birlikte BeyoÄŸlu ile ilgili bir çalışma da yaptık. Sergi yaptım, sergiye de geldi.
BeyoÄŸlu'nun çehresi yıllar geçtikçe deÄŸiÅŸime uÄŸradı. Ä°nsanları, dükkânları, satıcıları… Mehmet Güreli "BeyoÄŸlu ruhunu kaybediyor" demiÅŸti. Sizce de öyle mi?
Ben bu deÄŸiÅŸimi olumlu buluyorum. Eskilerde Ä°stanbul bu kadar kalabalık deÄŸildi ki. BeÅŸ yüz bin kiÅŸilik bir kentti. Tüm Ä°stanbul Taksim'e doluÅŸsa ne fark eder ki. Åžu anda Ä°stanbul'un nüfusu 12 milyon. Eskiden Ä°stiklal Caddesi gidiÅŸ geliÅŸ tramvay ve araba yoluydu. BeyoÄŸlu'na çıkılırken üst baÅŸa dikkat edilirdi. Fakat bugünün ruhu da baÅŸka… Daha yoÄŸun ve çeÅŸitli insan var. Bence bu çok güzel…
Yıllar içinde farklı zor süreçlerden geçti. Ä°ÅŸgal altında kaldı. Birkaç yıl önce yine dükkânlar köhneleÅŸti ve sinemalar kapatıldı. Fırtınaya tutulmuÅŸ bir gemi misali bir batıp bir çıkıyor...
Evet öyle bir dönem oldu. O dönemde herkes "Mahvoldu, nerede eski BeyoÄŸlu?" diyordu. Sosyolog Mübeccel Kıray ile röportaj yapmıştım. O bana "Yok canım BeyoÄŸlu'na bir ÅŸey olmaz, insanların cebi biraz para görsün hemen BeyoÄŸlu'na geri dönerler" dedi. SöylediÄŸi öyle çabuk gerçekleÅŸti ki... Bugün de azalıyor. Zamanla yeniden artar. Kent hayatı da insan hayatı gibi dalgalanıyor.
Peki, Taksim hiç deÄŸiÅŸtirilmese ne olur?
Taksim'e hiç dokunmasalar da yine eskisi gibi kalmaz. On yıl sonra mutlaka deÄŸiÅŸecek. Kentler canlı bir organizmadır. Canlı organizmanın problemleri hiçbir zaman bitmez. Tıpkı insan gibi… Başı, karnı aÄŸrır, bir sürü problemi vardır. Ä°laçlarla çözülebilir. Hemen ameliyat etmek ÅŸehirlere yakışmayan bir ÅŸey. Bunu yöneticilerin hissetmesi lazım. Son sözüm; Taksim'e yazık etmesinler bir kez daha düÅŸünsünler…
Meydanlar vitrindir
Taksim Meydanı için yeniden düzenleme çalışmaları baÅŸladı. Proje medya aracılığı ile duyuruldu. Sizce meydan neden dönüÅŸtürmek isteniyor?
Tarih boyunca yönetimler meydanlara karşı çok hevesli olmuÅŸtur. Onları düzeltmek, heykel dikmek, kendi adlarını vermek isterler. Böyle bir ihtiyaç var, çünkü meydanlar çok gözüken yerlerdir.
Projeyi eleÅŸtiren pek çok yazınız çıktı. Destek gördünüz mü?
Taraf gazetesi projeyi eleÅŸtiren haberler yaptı. Taksim Platformu çaba gösterdi, paneller düzenlendi. Ben ve birkaç kiÅŸi yazdı o kadar. Bu arada sizden baÅŸka kimse bana bir ÅŸey sormadı, ilgilenmedi. BaÅŸka da kimse sahiplenmiÅŸ gibi deÄŸil, sahiplenilse keÅŸke. Eskiden BeyoÄŸlu, tramvay, araç, insanların bir arada bulundukları yerdi. Tamamen yayalaÅŸtırılınca rahatladı. Åžehircilikte yayalaÅŸtırma çaÄŸdaÅŸ bir yöntemdir. Ama bu vur deyince öldürmek ÅŸeklinde olmamalı. Kaldı ki Taksim'de rahatlatılması gereken bir trafik sorunu yok.
Sizi rahatsız eden şey nedir?
Bu projeyi ortaya atanlar niyetlerini açıkça söylemedi. Taksim'de onları rahatsız eden ÅŸey nedir? Kimse rahatsız olmazken böyle bir kararı neden aldılar?
Genellikle insanlar alıştıkları düzenin deÄŸiÅŸtirilmesinden rahatsız olurlar…
Bunun onunla bir ilgisi yok. Taksim'in en kalabalık yeri olan BeyoÄŸlu ve Sıraselviler'in kesiÅŸtiÄŸi yerde büyük bir insan kalabalığı vardır. Orada ne yaya geçidi, ne alt geçit ne üst geçit vardır. Buna raÄŸmen bir tek gün problem olmaz ve trafik sorunu yaÅŸanmaz. Çünkü orada yayalar ve sürücüler dikkatli, saygılı yaÅŸarlar. Taksim Meydanı geçilen bir yer deÄŸil, gelinen bir yerdir. Adı üstünde, 'Suların taksim edildiÄŸi yer' olduÄŸu için buraya "Taksim" denmiÅŸtir. Eskiden su merkeze gelip buradan çevreye dağılıyordu. Tıpkı insanlar gibi insanlar da meydana gelir, buradan dağılırlar. Yapılan büyük bir hata, bence büyük bir cinayet iÅŸleniyor. O yüzden sesimi duyurmaya çalışıyorum.
Duyan var mı?
Bana kalırsa aslında yöneticiler duydu. Bunu da hissettirdiler. Hatayı fark etmek erdemdir. Güzel iÅŸleyen yolları yıkıyorsunuz. Bunun en azından bir açıklaması olması lazım. KonuÅŸmadan, açıklamadan, yapılan her ÅŸey mutsuzluk getirir. Daha önce binalar yıkılarak geniÅŸletilmiÅŸ bir meydanı tekrar bina yaparak daraltmak akıllıca bir fikir deÄŸildir. Uçaktan veya Google haritasından Ä°stanbul'a baktığınızda felaketi çok açık görürsünüz. YeÅŸillikten yoksun bir yer Ä°stanbul. Üstelik Taksim'de park, otopark ve kültür merkezi var. BeÄŸenmediyseniz deÄŸiÅŸtirirsiniz AKM'yi. Bunu açıklamak boyunlarının borcudur. Bu iÅŸe kalkışanlar belli ki bir ÅŸeylerden rahatsız. Ne olduÄŸunu söylesinler.
Çözüm ne peki?
Ellememek! Kentler ÅŸok kararlarla deÄŸil, yavaÅŸ yavaÅŸ kendiliÄŸinden ÅŸekillenir. Åžoklar savaÅŸ etkisi yapar. Åžokla yapılan deÄŸiÅŸimlerin üzerinden elli yıl geçmesine raÄŸmen hala savaÅŸtan çıkmış gibi duruyor. EÄŸer bu deÄŸiÅŸim yavaÅŸ olursa herkes mutlu olur ve duamızı alırlar. Nedenler tartışmaya açılmadır, gizlenmemelidir. Ben söylediÄŸim mutlaka doÄŸrudur demiyorum. Sadece tartışılsın. Hizmet aÅŸkı rıza ile olursa olur ancak. AÄŸaçları yeniden dikersiniz büyür. Ama yolları yer altına alırsanız artık düzelme gibi bir ÅŸansı olmaz.
Zamanında Tarlabaşı'nın düzenlenmesi konusu da çok tartışılmıştı…
Evet. Fakat o zorunluydu. Tarlabaşı hadisesi yaÅŸandığı zaman Dalan baÅŸkandı. Ondan kısa bir süre önce Türkiye askeri yönetimden geçmiÅŸti. Her türlü konuÅŸma ve toplantı önce yasaklandı ancak sonra unutuldu. Tarlabaşı'nın yıkacakları zaman ilk defa Emek Sineması'nda o bölgenin sakinleriyle bir toplantı düzenlendi. Salonun tamamı dolmuÅŸtu. Açık kürsüydü çıkıp konuÅŸuldu herkes içini döktü. Mimarlar ve iÅŸin sorumluları kimse onlar savunmasını yaptılar. Bugün normale dönmüÅŸse her ÅŸey o toplantı sayesindedir. Åžehir hayatı uzun ama insan ömrü kısadır. O kısa hayatı doÄŸru düzgün yaÅŸamalı.
|