|
Taksim projesindeki siyasi kurnazlık
MİLLİYET Gazetesi, Kadri Gürsel yazdı: Taksim Meydanı Cumhuriyet Türkiye’sinin tek ve gerçek toplumsal merkezidir. Toplumsal siyasetin nabzı Taksim’de atar.
“Varım” diyenin haftada en az bir kez uÄŸradığı insan kavÅŸağıdır.
“Dünyada ülkesi için tarihi ve manevi anlamı, siyasi önemi bu kadar büyük olan baÅŸka meydanlar var mıdır?” diye sorsanız, “Zorlasanız 10 tane ancak çıkar” derim.
Bu da yeni muktedirin Taksim için duyduÄŸu büyük ihtirası açıklıyor zaten.
Ä°ktidarını pekiÅŸtirdi ve ÅŸimdi siyasi gücünün çoÄŸulculuÄŸu, katılımcılığı, kapsayıcılığı dışlayan kaba mantığı doÄŸrultusunda kendi kudret sembollerini kalıcı biçimde Taksim’e yerleÅŸtirecek.
Taksim dönüÅŸtürülecek. Çünkü gücünü Taksim’e nakÅŸetmemiÅŸ bir “yeni Türkiye”nin bekasından ÅŸüphe edilir.
Kaba siyasi güç, tarih boyunca bu ÅŸehri hep böyle kurdu ve dönüÅŸtürdü. Bu anakronizmin kırılması demokratik kamu kültürünün nihayet içselleÅŸtirilmesiyle mümkündür. Ancak bunun için daha bekleyeceÄŸiz.
Taksim Meydanı’nı yayalaÅŸtırma projesi o alanın gerçek sahibi olan ÅŸehir halkına danışılmadan, tartışılmadan 2014’e yetiÅŸtirilmek üzere paldır küldür uygulamaya konulmuÅŸtur. Bu proje bittiÄŸinde halkın yaÅŸamını kolaylaÅŸtıracak bir hususiyet taşısa iyiydi. O da yoktur. Trafik sorununu bariz biçimde hafifletmeyeceÄŸi gibi halkın alana ulaşımını da kolaylaÅŸtırmayacaktır. Ne de Taksim Meydanı’na ÅŸehir estetiÄŸi açısından bariz bir deÄŸer katacaktır. Kısacası gereksizdir.
Dolayısıyla iki yıl süreceÄŸi söylenen inÅŸaat boyunca içinden çıkılmaz hale gelecek olan trafik yüzünden kent halkının çekmek zorunda bırakılacağı muazzam meÅŸakkatin sonunda bu projenin insanlara vaat ettiÄŸi bir selamet yoktur. Olsa idi halk bunda teselli bulur ve proje bitene kadar zorluÄŸa katlanması nispeten kolay olurdu.
Faydası önce iktidara olacak bir proje bu. Ä°zlediÄŸimiz olay, 2014’te tasarlanan rejim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle paralel deÄŸerlendirilmelidir. Projenin saÄŸlayacağı kaynak transferi ve istihdam tali konulardır.
Bu yazının baÅŸlığındaki “siyasi kurnazlık” ise 2014’e kadar seçmenin çekeceÄŸi sıkıntıların neden olacağı muhtemel oy kaybının telafisi baÄŸlamında karşımıza çıkıyor.
Sözü proje kapsamındaki ÅŸu “Taksim Kışlası”nın yeniden inÅŸasına getiriyorum...
Taksim’deki 1940’ta yıkılan “Topçu Kışlası”, Kemalist Cumhuriyet tarihçisinin “gerici askeri ayaklanma” olarak kayda geçirdiÄŸi “31 Mart Vakası”nın “Åžeriat isteriz” nidalarıyla baÅŸladığı ve sonra Hareket Ordusu tarafından bastırıldığı iki kışladan biridir.
Åžimdi bu sözde Taksim Kışlası, Sayın BaÅŸbakan’ın “mücadele ettiÄŸimiz 150 yıllık köhne zihniyet” dediÄŸi “Tanzimat, Jön Türkler, Ä°ttihat ve Terakki, CHP” tarih çizgisine, ezcümle BatılılaÅŸma hareketine karşı Taksim cephesinde kazanılmış siyasi zaferin sembolü olarak da sunulacaktır AKP tabanına...
Taksim Kışlası bir muhafazakarlık anıtı olarak algılanmalı ki neden olduÄŸu meÅŸakkat nispetinde somut fayda getirmeyen bu projenin AKP seçmeninde yaratacağı homurdanmanın ve belki de oy kaybının önüne geçilsin, saflar sıklaÅŸtırılsın.
Önümüzdeki günlerde Taksim Kışlası etrafında bir kutuplaÅŸmanın yaratıldığına tanık olabiliriz.
Projenin eleştirilmesi AKP kurmayını ziyadesiyle memnun edecektir. Boş yoktur. Kurnazlık budur.
|