GALERİ
Sonu, banliyö şiddeti olacak

İstanbul’daki kentsel dönüşüm süreci şehirde yaşayanların fikri alınmadan sürerken Paris anlamak isteyenlere katılımcı ve sağlıklı bir dönüşümün nasıl yapılacağı konusunda önemli bir örnek sunuyor.

- SERKAN AYAZOÄžLU -

Paris Vincennes Üniversitesi’nden Prof. Åženi Ä°stanbul’daki kentsel dönüÅŸüm için uyardı: Fransa’da da böyle vahÅŸice yapıldı. Sonucu banliyö ÅŸiddeti oldu 

Ä°stanbul’daki kentsel dönüÅŸüm süreci ÅŸehirde yaÅŸayanların fikri alınmadan sürerken Paris anlamak isteyenlere katılımcı ve saÄŸlıklı bir dönüÅŸümün nasıl yapılacağı konusunda önemli bir örnek sunuyor. Hem Ä°stanbul’daki hem Paris’teki süreci yakından izleyen Paris Vincennes Üniversitesi Åžehircilik Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Nora Åženi Ä°stanbul’daki dönüÅŸüm için “Paris’te bu iÅŸler 70’lerde böyle vahÅŸice yapılıyordu. Bu yapılar 10 yıl sonra ÅŸiddete yol açacak” diyor. Kent tarihi ve antropolojisi konusunda önemli çalışmaları olan, 2008- 2012 döneminde Ä°stanbul’daki Fransız Anadolu AraÅŸtırmaları Enstitüsü’nün yöneticiliÄŸi yapan Åženi Taraf ’a Paris’teki dönüÅŸümle Ä°stanbul’dakinin farkını anlattı.


Ä°stanbul’daki kentsel dönüÅŸüm sürecinde en önemli sorun nedir sizce?

En büyük sorun katılım. Bu kadar büyük, bu kadar önemli, milyonlarca insanı ilgilendiren projeler, hiçbir katılım olmadan hiç kimseye danışılmadan yapılıyor. Oysa ÅŸehirde 18 milyon insan oturuyor. Onların yaÅŸam ÅŸartlarını deÄŸiÅŸtiriyorsunuz ve onları hiçbir ÅŸekilde sürece katmıyorsunuz. Köprü için de böyle, Taksim projesi için de böyle.

Ayrıca bu tarz dönüÅŸümlerin projelendirmesi için yarışma düzenlenmesi gerekir. Proje para kazanmak isteyen müteahhide verilmez. Hangi ÅŸirket bu projeyi ucuz ve iyi ÅŸartlarla yapacaksa ona verilir. Ä°haleyi proje için açmazsınız.

Somut örneklerden gidersek Paris’te halkın katılımı ne kadar etkili?

Grand Paris (Büyük Paris) Projesi’nde tepkiler sonucu projeler donabiliyor, yön deÄŸiÅŸtirebiliyor. Türkiye’de ise tek bir güç var, o ne derse o oluyor. Silindir gibi ezip geçiyorlar. Grand Paris’de yerel yönetimler vasıtasıyla 500 bin kiÅŸinin fikrinin alınarak, proje için harekete geçildi. Ama yine de, bu kadar katılıma raÄŸmen projeler eleÅŸtirildi. Birçok proje eleÅŸtirilerle donduruldu, yön deÄŸiÅŸtirdi. Yerel yönetimlerin prosedürleri gereÄŸi medya vasıtasıyla meslek odaları, sivil toplum kuruluÅŸları ve kamu bilgilendiriliyor. BeÅŸ senedir tartışılmasına raÄŸmen birçok proje için harekete bile geçilemedi.

Kamuoyu tepkisi sonucu deÄŸiÅŸen projelere örnek verir misiniz?

Mesela, eski Renault, Citroen fabrikalarının olduÄŸu bir Ä°le Seguin adacığı vardır, Paris’in ortasında. Artık o fabrikalar orada yer almıyor, ancak alt yapıları orada kaldı. Orayı bir kültür adası haline getirmek söz konusu oldu. Fransa’nın en zengin adamlarından Francois Pinault’ın sanat koleksiyonlarını sergileyeceÄŸi bir müze kurulmasına karar verildi. Yerel yönetimlerden, orada oturan insanlardan tepki geldi. Süreç uzadı. Neticede Francois Pinault, koleksiyonlarını aldı, Ä°talya’ya götürdü, ÅŸimdi Venedik’te sergiliyor.

Ä°stanbul’daki kentsel dönüÅŸüm gelecekte ne gibi sonuçlara yol açar?

Çok sıkıntılı süreçler ortaya çıkacak. Mesela, Sulukule’de yaÅŸayan insanlar yaÅŸadıkları yerlerden çok uzaklara gönderildiler. Verilen dairelerin elektrik, gaz faturasını bile ödeyemiyorlar. Diyorlar ki “Biz onları rahat ettirdik”. Bunlar komedi. Paris’te bu iÅŸler 70’lerde böyle vahÅŸice yapılıyordu. Türkiye bu konuda 50 yıl geride. TOKÄ° gibi yerleÅŸimler Fransa’da artık yapılmıyor. Neden? Çünkü bütün banliyö problemlerinin, ÅŸiddetin en büyük nedeni bu tür yerleÅŸimlerdi.

Bu yerleşimlerle şiddet arasında nasıl bir bağlantı var?

Ä°stanbul’da birtakım alt yapısı olmayan, ÅŸehirden uzak, ÅŸehirle baÄŸlantısı olmayan yerleÅŸim bölgelerine dairelerin yanına bir cami, bir okul ve bir alışveriÅŸ merkezi yapılıyor. Burada bir kadın ne yapar. Sosyallik tarzlarını orada icra edemez. BaÅŸakÅŸehir gibi yerlerde alıştığı gibi kapı önüne çıkamaz, komÅŸusuyla konuÅŸamaz. Bu mimari buna izin vermez. Anketlere göre orada bir sürü insan antidepresanla yaşıyor. Kadınları bırakın gençler buralarda ne yapar? Gençler sadece alışveriÅŸ merkezlerinde buluÅŸabiliyorlar. Dolayısıyla bu dönüÅŸümler bir ÅŸiddet alt yapısı oluÅŸturuyor.Bu Fransa’da da böyle oldu, Ä°ngiltere’de de böyle oldu. O nedenle, ÅŸehirle baÄŸlantısı kopuk, sineması, kültür merkezi, kütüphanesi, küçük esnafı olmayan yerleÅŸimler yapılmıyor artık. TOKÄ° tarafından, çölün ortasında birden bire mahalle oluÅŸturur gibi yapılan yapılar 10-15 sene sonra ÅŸiddete yol açacak.

Uzay üssü, Silikon Vadisi

Fransa’ya, 35 milyar avroya mal olacak ‘Büyük Paris Projesi’ 2008 yılında Nicolas Sarkozy döneminde baÅŸlatıldı. Önce Paris’in kentsel dönüÅŸümü üzerine uluslararası çapta büyük bir mimari düÅŸünce çalışması uygulamaya konurken, bu süreçte çeÅŸitli projeler geliÅŸtirildi. Hedef Paris’te merkez-çevre eÅŸitsizliÄŸini ortadan kaldırmak, merkezle-çevrenin daha sıkı iliÅŸki içinde bulunduÄŸu bir ÅŸehir yaratmaktı. 2030’da tamamlanması beklenen dönüÅŸüm için uygulamaya geçildiÄŸinde projelerden kimisi durduruldu kimisi yön deÄŸiÅŸtirdi. Büyük Paris Projesi çerçevesinde 200 kilometrelik metro hattı, 75 yeni gar, 55 bin kiÅŸinin istihdam edileceÄŸi Uzay Üssü ve Silikon Vadisi inÅŸa edilecek.

 

URL: http://sodepgazete.com/?p=26694



 
Taksimplatform.org © 2012. Tüm hakları saklıdır. powered by sinapsiletisim