Yerel(siz) Seçim
8.10.2013 / Cengiz Aktar / Yerel seçim mi? Ön genel seçim mi?
Yerel(siz) seçim
Memleket bir kez daha, yerel seçim adı altında belki hiç görülmediÄŸi kadar tayin edici bir ön genel seçime gidiyor. Bütün hazırlıklar, paketler ve yeni yasalar bu hedef doÄŸrultusunda tecelli ediyor. “Seçim sathı maili” denilen ruh ve ÅŸuur hali. Ä°ÅŸin en vahimi, merkezin idarî, malî ve siyasî vesayetinin ulaÅŸtığı boyutlar seçim sonuçlarının, bu sonuçlar ne olursa olsun yerel siyaset üzerindeki etkilerini sıfırlayacak olması.
Hükümetin son manevralarından biri geçen yıl BüyükÅŸehir Kanunu’nda yapılan deÄŸiÅŸiklikti. Anayasa Mahkemesi’ne itiraz gelmeyince önümüzdeki 30 mart itibariyle 30 ilde yürürlüÄŸe girecek. 30 büyükÅŸehrin idarî sorumluluÄŸu ilin mülkî sınırına dayanacak. Düzenlemeyle, yerelde seçilmiÅŸ baÅŸkan ve meclisin vali karşısında artık daha güçlü olacağına ve dolayısıyla yerelleÅŸmeye alan açacağına inanmak isteyenler fena halde yanılıyor. Ä°l ile belediye sınırlarının ÅŸimdiden örtüÅŸtüÄŸü Ä°stanbul ve Kocaeli büyükÅŸehirlerindeki fiiliyata bakmak kâfi.
YerelleÅŸme için düzenlemenin idarî vesayet ilkesini deÄŸiÅŸtirmesi ve büyükÅŸehrin malî kaynaklarını olabildiÄŸince yerelleÅŸtirmesi gerekiyordu. Oysa yasadaki “Yatırım Ä°zleme ve Koordinasyon Merkezi”nin malî kaynağı merkezden gelmeye devam ediyor. Son söz de bugün olduÄŸu gibi, Anayasa 126 ve 127. Maddelerdeki idarî vesayet gereÄŸi merkezin temsilcisi vali ve kaymakama ait. Bu teamül deÄŸiÅŸmediÄŸi için yerelleÅŸme ve etkin hizmet adına atılan adım varolan küçük yerel birimleri iptal etmekle kalıyor. MerkezîleÅŸme bu defa büyükÅŸehir üzerinden gerçekleÅŸiyor. Bırakın belediyeciliÄŸin nasıl merkezin kapıkulu haline getirildiÄŸini, en mikro kararın dahi tekadam tarafından alındığı memlekette nasıl böyle sakat bir yasadan medet umulur?
Bazısı ise etkin hizmet açısından yasayı olumlu bir geliÅŸme addediyor. Bu, aşırı kentleÅŸmenin alınyazısı olarak kabullenilmesi demek. “Kent neden ilin sınırına dayandı acaba” diye soran yok. Maharet, merkezin siyasî kulu ve hizmet götürmede emanetçisi konumundaki yerel birimleri azaltmak yerine kurulacak bölgeler altında çoÄŸaltmak ve onlara olabildiÄŸince yetki devretmek.
Yerel manifestolar
Bu eski tas eski hamama raÄŸmen memlekette “Gezi” diye bir ÅŸey cereyan etti. “Tallahi bundan bir ÅŸey çıkmaz, zaten Ergenekon’un darbe teÅŸebbüsüydü” diye kendini tüketen zevata raÄŸmen yeni bir ÅŸeye tanık olduÄŸumuz açık. Ä°lerde hiçbir ÅŸey olmasa bile hükümetin dayatmacı, hoyrat kalkınma politikası ile bu politikanın araçlarına edilen itirazlar artık memleket sathına yayılmış durumda. Yerel seçimler, sonuçları ne olursa olsun bu itiraz ve karşı önerilerin en çok konuÅŸulacağı yoklama olacak ÅŸüphesiz.
Bu anlamda ve herÅŸeye raÄŸmen “demokrasi paketinden” sonra esas demokrasiye bakmanın tam zamanı. VatandaÅŸlar her yerde yerel seçim münasebetiyle giriÅŸimlerde bulunuyor. Bugün Ä°stanbul’da yapılan giriÅŸimi kısaca tanıtayım.
Taksim Platformu seçim manifestosuna “yerel seçimler, demokratik yöntemleri ilke edinen, çevreci, korumacı ve katılımcı bir Ä°stanbul yönetimi beklentilerinin karşılanması için dönüm noktası olabilir” diye baÅŸlıyor. www.taksimplatformu.com/haberdetay.php?id=143
Adaylara onüç soru yöneltiyor ve beÅŸ öneri getiriyor. Yerellik, bağımsızlık, ÅŸeffaflık, katılımcılık, denge, denetleme, çevrecilik, kamusallık, hâsılı kelam “canlıya, doÄŸaya ve medeniyete saygı” zemininde sorular ve öneriler geliÅŸtiriyor. Bunlara“evet” demeyen adaylara “evet” demeyeceÄŸiz diyor.
Ä°ktidar ve muhalefet ne kadar oy alırsa alsın Türkiye’deki yerel itiraz ve önerilerin önünü almak mümkün deÄŸil gayri.
|