Taksim Platformu' ndan Basına ve Kamuoyuna Açıklama
1 Temmuz 2013 (FotoÄŸraf Murat Germen)
TAKSÄ°M PLATFORMU'NDAN BASINA ve KAMUOYUNA AÇIKLAMA 1 Temmuz 2013
Gezi Parkı direniÅŸi sadece siyasi deÄŸil, sosyal açıdan da bir milat oldu. Kamu, tepeden inme dayatmacı yöntemlere onay vermediÄŸini açıkça ifade ederek kendi alanına sahip çıktı. Genç nüfusun apolitik olmadığını, tam tersine saÄŸduyulu bir politik bilince sahip olduÄŸunu öÄŸrendik. KalıplaÅŸmış korkular ve toplumu kutuplaÅŸtıran önyargı duvarları büyük ölçüde yıkılmaya baÅŸladı. Gelinen noktada siyasi partilerin yeni bir anlayışla yola devam edeceÄŸini, güvenlik güçleri baÅŸta olmak üzere devlet kurumlarının kendilerine çekidüzen vereceÄŸini umuyor, medya, STK'lar ve özel kurumların gereken mesajı okuyabileceklerini düÅŸünüyoruz. YaÅŸananların özüne yeniden yeniden bakmak, kamunun ve özellikle gençliÄŸin taleplerini anlamak, doÄŸru okumak gerektiÄŸine inanıyoruz.
Taksim Platformu iki yıldır aynı hedefe odaklanarak, yapıcı, barışçı bir zihniyet ve bu zihniyeti ifade eden yeni bir dil geliÅŸtirmeye uÄŸraşıyor. Taksim Gezi ile baÅŸlayıp geniÅŸ alanlara yayılan direniÅŸin, yaratıcı, yenilikçi üslubunun verdiÄŸi enerjiyi, deneyim ve birikimimize katarak yola devam edeceÄŸiz.
• Platform olarak Taksim Projesi'ni, iki yıl önce 2011 seçimlerinde sözü verilen sivil anayasanın provası olarak gördüÄŸümüzü ifade etmiÅŸtik. Bugün de Taksim’in, birlikte yaÅŸam isteÄŸimizi yansıtacak ÅŸekilde ele alınması gerektiÄŸine inanıyor ve “Taksim Hepimizin!” demeye devam diyoruz.
• Taksim Projesi için sürekli müzakere ve halk katılımı talep ettik. Ancak iki yıl boyunca, sayısız davet ve taleplerimize raÄŸmen muhatabımız olması gereken belediyemizin müzakere yetkisini elinde tutamadığını bariz ÅŸekilde gördük. DireniÅŸ baÅŸladıktan sonra ise tüm idare sisteminin müzakere ve demokratik katılım konusunda büyük bir acz içinde olduÄŸu ortaya çıktı. Buna raÄŸmen, ilgili idarenin gereken mesajı alıp, samimi bir ÅŸekilde hazır olacağını umarak, müzakere taleplerimizi sürdüreceÄŸiz. Ä°ki yıl boyunca, toplumun her kesiminden mahalleli, parka gezmeye gelenler, esnaf, semt dernekleri, sivil toplum kuruluÅŸları ve uzmanlarla temaslarımızda Gezi Parkı'nda inÅŸaata karşı olunduÄŸu ortaya çıkmıştı. DireniÅŸle birlikte bu görüÅŸü benimseyen halk katılımı, hayal bile edemeyeceÄŸimiz bir güçle kendini gösterdi. Ä°stanbullular, Türkiyeliler ve hatta dünyalılar "Gezi Parkı park olarak kalsın” istiyor. Bu gerçeÄŸin Taksim Projesi'ne açıkça yansıması için çalışmaya devam edeceÄŸiz
• Taksim’in, "yayalaÅŸtırma" ve "ihya" adı altında sunulan projelerde sanal aldatmacaların, küçük siyasi oyunların, günümüzde anlamı kalmamış ideolojilerin oyuncağı olmasın diye farkındalıklarımızı sürekli paylaÅŸmaya çalıştık. Ä°ki yıl boyunca, battı-çıktıların meydanı gerçekte nasıl insansızlaÅŸtıracağını, Topçu Kışlası'nın gerçekte parkı nasıl yok edeceÄŸini, koruma kurullarının bu nedenle hangi kararları niçin almış olduÄŸunu anlatmaya çalıştık. Gücümüzü "yapıcılık, dürüstlük ve samimiyet"ten aldık. Gezi ile baÅŸlayıp geniÅŸ alanlara yayılan direniÅŸ, yine hayal gücümüzün ötesinde bir farkındalık yarattı. Platform olarak, Taksim konusunda aldatmacalar, oyalamalar, yeni siyasi oyunlar tezgahlanırsa, geliÅŸmeleri takip etmeye, gerçeÄŸi aramaya ve farkındalıklarımızı paylaÅŸmaya devam edeceÄŸiz.
• Taksim Projesi'nde koruma kurullarının aldığı kararlar olsun, idare ve yüklenici ÅŸirketlerin attığı adımlar olsun, yasalara aykırı her olayı yargıya taşıdık. Gücümüzü hukuk devletine inanmaktan aldık. Bu nedenle davalarımızı takibe de devam edeceÄŸiz ve gerektiÄŸinde yeniden yargıya baÅŸvurarak tüm hukuki haklarımızı kullanacağız.
• Taksim Projesi ülkemizin en önemli sorunu olmasa da gelinen noktada diÄŸer sorunların çözümüne dair kilit noktası ve bir simge olmuÅŸtur. Bu süreç demokratik yöntem önerilerini de beraberinde getiren göstergeler içermektedir. Platform olarak başından beri çerçevemizi net çizdik. Gezi Parkı yok olmasın, Taksim yeni dalış tünelleriyle otoyol kaÅŸağına dönüÅŸtürülmesin dedik. Ä°ki yıl boyunca, odağımızı kaybetmeden çalıştık. Gücümüzü farklılıklarımıza raÄŸmen ortak paydada birleÅŸebilmekten aldık. DireniÅŸ, haksızlık karşısında farklılıkların nasıl birleÅŸebileceÄŸini hayal gücümüzün ötesinde gösterdi. O kadar ki, “3-5 aÄŸaç” hem ülkenin, hem de dünyanın sorunu haline geldi. Platform olarak, Türkiye ve dünya ölçeÄŸinde Taksim Projesi'ni dert edinen bütün oluÅŸumlarla her zamankinden daha fazla iletiÅŸim ve dayanışma içinde yola devam edeceÄŸiz.
Bu baÄŸlamda, gereksiz inatlaÅŸmalara, geri dönülmez hatalara yol açılmaması için hatırlatmak isteriz ki;
1. AÄŸaç, yeÅŸil, su, hava, kültür gibi temel deÄŸerler tüm canlıların ortak deÄŸerleridir ve referandum konusu yapılamazlar.
2. Topçu Kışlası ile ilgili yürütmeyi durdurma kararına tüm kiÅŸi ve kurumlar uymak zorundadır.
3. 2 Numaralı Koruma Kurulu'nun 10 Ekim 2012 tarihli kararı Tarlabaşı–ElmadaÄŸ dışındaki tüm dalış tüneli önerilerini reddetmiÅŸtir; bu kararın plan tadilatına iÅŸlenmesi gerekmektedir.
4. Kalyon Ä°nÅŸaat, 28 Mayıs 2013 tarihinde koruma kurulunun onayladığı kısmî tünel projesine uymamak ve proje sınırlarının dışına çıkmakla, hukuku çiÄŸnemiÅŸtir.
5. Yapılmak istenen Topçu Kışlası, idarecilerin anlattığı gibi meydanın yüzde onunu deÄŸil, Gezi Parkı'nın neredeyse tümünü kaplayacaktır. YeÅŸil alana dönüÅŸmüÅŸ bir bölgede “ihya” için gereken "kanuni vasıflar" ortada yoktur. Gezi Parkı Belediye'ye yeÅŸil alan olarak korunmak ÅŸartı ile verilmiÅŸtir.
6. Toplu gösteri yapmak anayasal haktır. Bu hak devlet gücü ile miting alanı yaratarak kontrol altına alınamaz. Hele hele deniz doldurularak yeÅŸil alan ve miting alanı yaratmak bir doÄŸa cinayetidir. Bu bahanelerle Yenikapı ve Maltepe sahillerine, Ä°stanbul'daki bütün inÅŸaatların molozları ve hafriyatlarını dökmek tarihe bir insanlık ayıbı olarak geçecektir.
7. Tarlabaşı ve Ä°stiklal Caddesi baÅŸta olmak üzere ElmadaÄŸ'dan Tünel'e dek Taksim yöresini "tektipleÅŸtirmeye" dönük otokratik kamusal alan tasarımı ve iÅŸgali, barış içinde birlikte yaÅŸama arzumuza cevap verecek sivil anayasa talebimiz ile baÄŸdaÅŸmamaktadır.
"Taksim Hepimizin!"
|